Apple markasının ürettiği Iphone telefonlarda kullanılan sesli komut sistemi ‘siri’, farklı telefon markalarında da çeşitli alternatifleri ile hayatımızı kolaylaştırıyor.

Günümüzde telefonların yanı sıra, çok sayıda akıllı ev aletinin ve teknolojik cihazın sesli komutlarla görevlerini yerine getirmesi sıradanlaşırken, bu teknolojinin arkasında bir Türk profesörün yattığı çok az kişi tarafından bilinmekte.

1924 yılında Denizli’nin Acıpayam ilçesine bağlı Yumrutaş köyünde yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Hüseyin Yılmaz, henüz 4 yaşındayken annesini, 11 yaşında ise babasını kaybetti.

Ailesinin vefatının ardından ablası ve eniştesiyle birlikte yaşamaya başlayan Yılmaz, okula gitmek için ailesinden izin alamadı. O yıllarda çobanlık yapmaya başlayan küçük dahinin kaderi ise tamamen tesadüf eseri değişecekti. 1936 yılında, henüz küçük Hüseyin 12 yaşındayken Acıpayam’da görevli bir grup öğretmen, piknik için dağlık alanlara gitti. Bu sırada keçileri otlatan küçük bir çoban gördüler ve onu yanlarını davet edip çay ikram ettiler.

Bu sohbet sırasında öğretmenler, yanlarında bulunan gazeteyi Hüseyin’e uzatırlar ve bu yaşına rağmen neden okuma yazma öğrenmediğini sorarlar. Verilen cevaplar öğretmenleri üzer. Küçük çocukla uzun süre sohbet eden öğretmenler, Hüseyin’i Denizli’de bulunan Acıpayam Gölcük Yatılı Bölge Ortaokulu’nda öğrenim görmesi için destekler.

ABD’YE GİDEN YOLCULUK 

Heyecanlı şekilde okula başlayan Hüseyin, yaşıtlarından belirgin bir şekilde farklılıklar gösterir. Anlatılan her şeyi çok daha hızlı algılıyor ve kimsenin düşünmediği sorularla öğretmenlerini terletiyordur. Lise yıllarında matematiğe ilgi duyan Hüseyin’e bir kitap hediye edilir. Gece boyunca kitabı didik didik eden genç dahi, ertesi sabah öğretmenin yanına giderek kitapta bir yanlışlık bulduğunu söyler. Hüseyin’in Fen Bilgisi öğretmeni, İstanbul Teknik Üniversitesi’nde kendisinin hocalığını da yapmış olan fizik profesörü Nusret Kürkçüoğlu’na bir mektup yazar. Kürkçüoğlu ise bu durumdan etkilenir ve Hüseyin’in liseyi bitirdiği anda İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Elektrik Mühendisliği Bölümü’ne gelmesini talep eder.

Hüseyin, liseyi bitirmesinin ardından İstanbul Teknik Üniversitesi’nde elektrik mühendisliği bölümünü okumaya başlar. Yaşını almış ve alanında giderek uzmanlaşmaya başlamış Hüseyin, buradaki sorularıyla öğretmenlerini sık sık güç durumda bırakır. Daha derin denizlere açılmak isteyen Hüseyin, kafasındaki soruları dünyanın en önemli üniversitelerinden Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) görev yapan Prof. Morse’a mektupla iletir. Morse’un yanıtı ise şöyledir:

“Hüseyin’in ulaştığı sonuca 5 yıl önce başka bir araştırma grubu ulaşmıştı, ancak Hüseyin’in bunu tek başına gerçekleştirmesi gerçekten muazzam. Hüseyin’in tüm masraflarını karşılayacağız, MIT’ye gelsin.”